Facebook A solid styled icon from Orion Icon Library. Tiktok  

100’üncü yılında Türkiye Cumhuriyeti

Türk Edebiyatı'nda Manavgat - 1

20 yüzyıl milliyetçilik yüzyılıdır. Devrimler ve bağımsızlıklar yüzyılıdır. Savaşlar ve barışlar yüzyılıdır. 20. Yüzyıl insanları insanlığın görmüş olduğu en büyük acıları yaşadılar. (iki dünya savaşı ve atom bombaları) bu kadar karamsar ve acıların ilk çeyreğinde insanlığın yoğrulduğu coğrafyada yeni bir devlet doğdu. 29 Ekim 1923 Türkiye Cumhuriyeti. İşte bu cumhuriyet bu gün 100 yaşında. Dimdik ayakta ve bölgesinin parlayan yıldızı konumunda.
Türkiye Cumhuriyeti, İslam dünyasının Hristiyan dünya ile temas eden batının doğu kapısıdır. Yüzyılın ilk çeyreğinde üç kıtaya yayılan Osmanlı İmparatorluğunu batılı emperyalist devletler sömüre sömüre bitirme aşamasına gelmişlerdi. Sevr Antlaşması ile de bu ölümün belgesini imzalamışlardı ama yüzyıllardır tarih sahnesinde olan Türk ırkı tarihi boyunca esaret altında yaşamamıştı. Yine yaşamayacaktı. Bütün bu olumsuzlukların içinde Mustafa Kemal samsuna Çıktığı zaman ‘Ya istiklal ya ölüm’ söylemi ile tam bağımsızlığın ilk adımlarını atıyordu. O adımlar zamanla bir imparatorluktan Laik, demokratik sosyal bir hukuk devleti doğurmuştur. Bu doğunun batıya açılan aydınlık penceresinin adı Türkiye Cumhuriyetidir.
Kocaman Osmanlı imparatorluğundan bizlere miras olarak yakılmış yıkılmış bir ülke, savaşlardan yılmış yıkılmış bir insan topluluğu kalmıştır. Bu yorgun halk on yılda on milyon genç yaratmıştır her yaştan. Memleketin her yanı bir şantiye gibi işlemeye başlamıştır. Başta yol gösterici musaffa Kemal onun arkasında komutanına inanan bir halk.
Yıllar ilerledikçe Batının hasta adamı dediği Osmanlı İmparatorluğunun mirasçısı Türkiye Cumhuriyeti her gecen gün serpilmiş gürbüzleşmiş ve büyümüştür. Baş Komutan ilk önce eğitime ele almış. Bütün memlekette bir eğitim öğretim seferberliği uygulamış ve bütün köylerimize olmasa da memleketin her bölgesine okullar açılmış, eğitilen halk artık ‘neyi niçin yaptığının farkına varır olmuştur.’ Eğitim seferberliğini tarım ve sanayi alanında yapılan devrimler izlemiş ve ilk on yılda Türkiye Cumhuriyeti batının ve orta doğunun parlayan yıldızı olmuştur.
Mustafa Kemal’in yoksul halkın vergileri ile yurtdışına eğitime gönderdiği gençler yurda dönmüş ve her biri kendi alanında almış oldukları eğitimin gereğini yurduna hizmet olarak vermeyse başlamıştır. Yıllar geçtikçe Türkiye cumhuriyete ulusallar arası arenada kendisini gösterir olmuştur. Bu gün dünyanın yirmi gelişmiş ülkesinden birisiysek bunda atalarımızın özverili çalışmalarının emeği çok fazladır.
20. yüzyıl sonunda Türkiye Cumhuriyeti 75 milyon nüfusu ile dünyanın sayılı ülkelerinden birisi konumundaydı. Ekonomiden, siyasete, siyasetten spora, spordan sanata kadar dünyanın saygın ulusları ile birlikte rekabet eden ve bu rekabetin sonunda da kürsüye çıkıp İstiklal Marşımızı bütün dünyaya dinleten vatansever insanlarımızla her geçen gün daha da ileriye gitmekteyiz.
Sporcularımız, olimpiyatlardan dünya ve Avrupa şampiyonalarına kadar sporun her alanında kürsüleri süslemişler ulusal marşımızı bütün dünyaya binlerce kez dinletmişlerdir.
Sanatçılarımız uluslararası arenada her alanda birçok başarı elde ederek Türk sanatını bütün dünyaya tanıtmışlardır,
Bilim insanlarımız çağdaş dünyanın bütün alanlarında kendilerine yer bulmuşlar bilimin evrensel dili içeresinde uluslarını başarı ile temsil etmişlerdir,
Girişimci iş insanlarımız bu gün dünyanın her köşesinde Türk bayrağını çok farklı alanlarda dalgalandırmaktadırlar,
Ülkemizden çıkan hammaddeler dünyanın bütün limanlarına ulaşırken bu ulaşım işinde Türk Bayraklı gemiler bütün limanlara demir atmaktadır. Bu gün dünyanın en fazla noktasına uçabilen Türk havacılığı bu alanda dünyanın saygın markalarından birisi komundadır.
Ve bizlere bu cumhuriyete armağan eden kahraman ordumuz, yüzyıllık süreç içinde dünyanın neresinde bir kargaşa, savaş ya da ayaklanma olsa barışçıl anlayışlarıyla o bölgeye gidip mazlum halkın yanında olmuş ve Türk askerinin sıcak eline bu halklar hep yanlarında görmüştür.
Bugün Türkiye Cumhuriyeti 100 yaşında bir çınar gibi güçlü, on yıllık bir ağaç gibi genç, yirmi yaşında bir delikanlı gibi zinde ve yetmiş yaşında bir bilge kadar biledir. Bu genç ve bilge Cumhuriyet ilelebet yaşayacaktır.
Nice yüz yıllara.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Hidayet Oktay - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Nehir Haber Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Nehir Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Nehir Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Nehir Haber değil haberi geçen ajanstır.



Anket Turistlerden şehir vergisi alınmalı mı?
Tüm anketler